Efendim yine baştan uyarayim okuyacağiniz yazi görselleriyle birlikte ,çocuklarin zihinsel ve bedensel gelişimi için ziyadesiyle gereksiz olacağindan yaziyi tatil özlemi çeken ,”bu yaz olmadi şekerim seneye inşallah “diyen okurlarimizin okumamalarini rica ediyorum 😉
Çeşme’deyiz..Hayatimin 4,5 yilini geçirdiğim senelerdir kendisini yurtdişi tatilleriyle aldattiğim ama bu yıl özlemine dayanamadiğim canim Çeşmem..( Yok bu defa ağlamicam geldiğimden beri ağla ağla helak oldum ,Cenk’in ruhu sıkıldı,içi şişti beni cami avlusuna birakmakla tehdit etti..)
Neyse adı üstünde tatil ..Nasıl geçebilir ki?
Bavullar toplanır.. ( şuradan hatırlayabilirsiniz..) Yollara düşülür..Gelir gelmez valizler odaya tepilir ve kumru yemeye Hikmet‘e koşulur.. Bizim favori kumrucumuz yıllardır kendisidir..Bi’tanedir..Lezzetli mi lezzetlidir..Alaçatı ve Çeşme merkezde şubeleri var..
Deniz,kum ,güneş tatiline yakışması açısından incik boncuk alınır..Fotoğraflardaki enerji tatil modundan dolayıdır, aslında keramet biraz da kafadaki cowboy hat’tedir ;)) (kovboy şapkası ) ..
Ilıca‘da kaldığımız için denizin ,güneşin tadı sanki SouthBeach’deymişiz gibi çıkarıldı 😉 Ehem ehem yani..
Aman ne romantizm, ne romantizm..
Şimdi fotoğraflara bakanlar hemen “ayyy ne güzel yaa romantizm yaşamışlar.. Aşk kokuyor bu resimler..” filan gibi düşüncelere kapılabilirler..Hemen yaşanan diyalogları paylaşıyorum , ne kadar uyumlu (!) ve romantik (!) olduğumuzu cümle alem görsün ;
Ben : Aşkım gel hadi plajda yürüyelim,gün batımı filan ..Ayy renkler harikaa..
Cenk: ( bütün gün şezlongda kendini kuzu çevirme yapmış ,ve günün son saatleri jöle kıvamına gelmiş bir halde ) Gelemem Ebrashca ayağıma deniz kestanesi batar!
Ben : Cenk delirdin herhalde ,denize bakınca suyun dibi görünüyo ne kestanesi..
Cenk: Tamam işte bi yerden bi tane gelmiştir o da beni bulur..Hem kumlar çok sıcak yürüyemem, rüzgar da insanın yüzünü dövüyo.. mıy mıy mıy…
Ben : İyi tamam Cenk ben şu Alman turistlerin peşine takılıyorum..Gidiyim de yesinler beni Hans’lar ayılar 😦 Sen de kurtarma beni sakın!.
Cenk : Nee bu halde mi gideceksin?? Dur geliyorum.. Dur bekle!! Ebrashcaaaaa!!
………………………………………
Cenk’den yüz bulup her taşın altında fotoğraf çektiririm , en son palmiyelere koşup :
Ben : Ceeeenk!! Palmiyelerde çek beniiiii!!
Cenk : Hay senin palmiyene ! ( Ahh pek yumuşak huyludur 🙂 )
………………………………………
Otelde bizimle aynı günlerde kalan 3 tane 80’lik teyzeciklerdeki bakım ,süs püs kimsede yok.. Teyzelerden en titrek ve bir o kadar da süslü olanı ( küpesinin rengi ve ruju ,ojesi ve saç rengi aynı renk, nar çiçeği..),bir elinde kahvaltı tabağı ,diğer elinde bastonu etrafına bakındı ve gözüne beni kestirdi.. Full kapris bir şekilde ” Garsonlara söyleyeyim de çayımı getirsinler baaaariiiii..”
Ben getireyim isterseniz ” demek zorunda kaldım.. neyse götürdüm ve kendi masama geçtim , Cenk kadını yadırgamamamı ,yaşlanınca ondan hallice olacağımı, kendimi naif, sevimli ve 17 kedisi olan bir sevimli ton ton teyze olacağıma inandırmamam gerektiğini söylerken ,bizim teyzeden bir ses kahvaltı salonunu inletti ” hığapşiuuuuuooooooouuu böööğğğkkk gaaarkkkkk”
Cenk : (en sakin haliyle )Teyze kustu galiba.. Doğru söyle ne attın çayın içine.. Sana inanaıyorum Ebrashca yaaa..
Ebashca : Ay Cenk öldümü yoksa ??? Ben çok korkarııım 😦
( Ahh Ebrashcam yaaa.. Vallahi beynimi yedin .. )
Çeşme’deki birbirinden romantik (!) günlerimiz sona erdi.. Bugün rotamıza İzmir’le devam ediyoruz..Deniz ,kum ,güneş tatilinden sonra şimdi sıra şehir turunda 😉
Çok güzel bir Çarşamba sizin olsun.. İstanbul’daki sevdiklerime Eylül çoktan gelmiştir 🙂 Ben kendileri için bol bol yüzdüm ..Fotoğraflarımı blogum için çektim hatta Cenk’in mutsuz şirin hallerine bile sizler için katlandım 🙂 Her şey dilediğiniz gibi olsun..
Mutlu ,neşeli günleeeer 🙂