Pazar günü abimlerle annemleri iftara davet ettim ,şimdi bu yazının geneli yemeli içmeli olduğundan , baştan uyarayım iftardan sonra okuyun derim , sonuçta insan oruçluyken , sakız reklamına bile yutkunarak , boğazından ” gığk ” sesi çıkararak bakabiliyor değil mi? 😉 ( Kim o ruh hastası derseniz,doğru tahmin : Beeeen!! 🙂 )
Neyse , sabah erkenden kalktım , düşündüm taşındım vee güzel bir menü oluşturdum ;
İşte Menüm:
Domates Çorbası
Tavuklu- Mantarlı Kabak Sandal ( Vuhuuu çok havalı- 10 üzerinde 10 aldı)
Tavuk- Mantar Sote ( Abim ve Cenk’in kabağı nimetten saymamaları sebebiyle beylere özel.. )
Patlıcan Ezme ( İşin kolayına kaçıp konserve patlıcan almadım ,bizzat kendim közleyip yaptım ama hayatımda yediğim en iğrenç ezme olmuştu, tatlı talı olmuş beğenmedimn.. )
Bulgur Pilavı ( çok canım çekmişti)
Pirinç Pilavı ( Bulgur Pilavı ,Abim ve Cenk’de beyin travmasına yol açtığından mecburen onu da menüye ekledim..)
Vişne Suyu / Komposto ( Kendi elcağızlarımla ayıkladım , yıkadım, kaynattım..Kimse içmedi ben içtim! Bir de anacığım tabii .. Ne de olsa ana yüreği ..Kola da neymiş peeh şimdiki gençler ağzının tadını bilmiyor! )
Menüye ek tabii ki iftariyelerikler ve manda yoğurdu , kavun karpuz ve meşrubat çeşitlerimiz bulunmaktaydı , restoranımız 1983 yılından beri ay konu kaydı yine ;P Şimdi bu leziz yemeklerin tariflerini uzuun uzun veremeyeceğim , valla ben de google’dan buluyorum tarifleri 😉
Yemeklerim herzaman ki gibi 10 üzerinden 10 aldı.. Şimdi beni tanımayanlar için küçük bir ayrıntı vereyim ;
Annem için mutfak kutsaldır..Mutfakta saçla oynanmaz , kafa kaşınmaz ,yerde en ufak bir leke olunca ivedilikle dört ayak üstünde yere atlanır ve o leke var gücümüzle temizenir,mutfakta dans edilmez, toz kaldırılmaz ( Bu son yazdığım bekarken aldığım uyarılardan..Söylemesi ayıp sürekli mutfakta tamtam dansı yapıyordum da bir zamanlar.. ) Nerede kalmıştık?.. Heh..Mutfak gereçleri en iyisinden alınır , ay süzgecim eskimiş şuracıktan bir süzgeç alayım diye öyle Migros’tan ,Tansaş’tan süzgeç alınmaz , gidilir en iyi çelik olanından alınır.. Öyle kabak oyacağıymış, ekmek bıçağıymış Tefal’den alınır.. Yemeğe konulacak malzeme 1. sınıf , etler bilindik kasaptan ve sebzeler ise pazarda kanka olunmuş köylü teyzelerden alınır..Dolayısı ile mutfak işini bu kadar kutsal saymış birinin kızının mutfak işinden nefret etmesi ne kadar büyük bir tezatlıksa , mutfakta harikalar yaratan bir kadının , kızının yemeklerini her yediğinde bayılması da o kadar büyük tezat..
Gerçi mutfak işini sevmiyorsam yaptığımda da baştan savma yapmam yani ,değil mi? 😉 4 Yıllık evliyim o kadarcık geliştirmiş olayım kendimi..Sonuçta annemden 10 puan almak benim için en önemli şeydir..Çünkü annem normal şartlarda lafını sakınmaz , herhangi bir konuda eleştiri oklarını daima sağıma soluma , kafama ,Allah ne verdiyse her yerime geçirir ve gerçekten hiç çekinmez sağolsun , dolayısı ile yemeklerimi beğenmesi beni çok ama çok mutlu ediyor.. Hiç bir laf bulamayıp en naif sesiyle ” ayy Ebrar pilavın harika olmuş yaaa ” – ” Eboş sen bunu nasıl yaptın??” ( anneme bak helee ?!!Benden tarif alacak 😉 ) Gerçi dünkü patlıcan ezmemi beğenmemesi ve tabağında bırakması ve ardından ” patlıcan çok kötü olmuş demesi “ni saymıyorum ben de beğenmedim çünkü..
Neyse yemeğimizin ardından sıra tatlılardaydı , Aylinciğim üşenmemiş kalkmış harika bir ıslak kek yapmış..Islak kek öyle bildiğiniz yuvarlak ya da kare bir ıslak kek değil , tamamı tırtıl şeklinde bir kekti 🙂 İnanmazsanız buyurun 😉
(Tamam tüyo veriyorum , kek kalıbı o kadar anormal uzundu ki standart tabaklara sığamayacak kadar uzun olan kekimiz sıkıştırma usulü ile tabağa yerleştirildi vee ortaya bu miniş tırtıl çıktı 🙂 ) Bir de onu bir güzel paketlemiş süslemiş, taaa Tarabyalardan tutmuş getirmiş cici gelin.Yanında kaymaklı dondurmayla afiyetle yedik..
Güzel bir iftar yemeği de böylece bitirmiş olduk..Önümüzdeki Cumartesi Aylin’e davetliyiz , eh ben bu tırtıl kek karşılığında kelebek şeklinde pasta yapıp götürmez miyimm ;))